Kanser ve Beslenme

Kanser oluşumu birçok nedene bağlıdır. Genetik faktörler kadar yanlış beslenme de kansere yol açan nedenlerden biridir. Yapılan çalışmalar; beslenmenin, çoğu kanserlerde % 10 ile % 70 arasında etkili olduğunu göstermektedir. Henüz genlerimizi değiştiremesek de, beslenmemizi düzenleyerek kanserden korunabiliriz. Kötü beslenme, hareketsizlik ve obezite kanser riskini arttırırken, doğru beslenme, fiziksel aktivite ve ideal bir kilo bu riski %30-40 oranında azaltmaktadır. Özellikle sağlıklı beslenme mide, kolon ve meme kanserlerine karşı koruma sağlamaktadır.

Kanser Riskini Arttıran Faktörler

* Sigara içmek

* Bakteri ve virüs enfeksiyonlarının hızlı gelişmesi

* Çok miktarda yapay kimyasallarının alınması

* Aşırı alkol alımı

* Radyasyona maruz kalma

* Düzensiz yaşam, çok eşlilik

* Aşırı yağ ve yağlı besin alımı

* Taze sebze ve meyvelerin az alınması

* Posalı (lifli) besinlerin az alımı

* Olumsuz çalışma koşulları

* Tuzlanmış, tütsülenmiş, dumanlanmış besinlerin aşırı alımı

Meyve ve sebze tüketimini ihmal etmeyin!

Meyve ve sebzeler beta-karoten, C Vitamini, E vitamini ve Selenyum içerir. Bu öğeler antioksidanttır ve hücreleri hasardan korur. Birçok sebze ve meyve posa ve fitokimyasallar için düşük yağ ile alındığında mükemmel birer kaynaktır. Lutein brokoli ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Lykopen domateste bulunur ve bu fitokimyasallar kanserle savaşmada rol alırlar.

Kuru baklagiller ve tam tahıllar Posadan zengin, yağdan fakir bir diyet kolon ve rektum kanserine karşı koruyucudur. Posa bağırsaktaki kanser yapıcı maddeleri kendi bünyesine alarak vücudumuzdan atılmasını sağlar. Kompleks karbonhidratları ve posadan zengin besinleri daha çok tüketmeye çalışın. Kabuğu ile yenilebilir meyveleri, kuru baklagilleri, sebzeleri ve tam tahıl ürünlerini tercih edin.

Yağ tüketimine dikkat !

Her türlü yağın fazla alınması özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. Kanserojen maddeler (kanser yapıcı) yağ içinde birikir ve fazla yağ alımı bu maddelerin vücuda girişini artırır.

Cinsiyet hormonları yapısal olarak yağa benzerler. Yağın fazla alımı bu hormonların çalışma düzenini bozar.

Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin sıvı yağlar uygun şartlarda saklanmazsa kolay okside olurlar. Oksidasyon sonucu oluşan öğeler bağışıklık hücrelerinin yıpranmasına neden olarak kanser riskini arttırırlar. Hayvansal yağlarda genellikle doymuş yağ, kolesterol ve kalori yüksekken bol posalı besinler düşüktür. Besinleri düşük yağlı özellikle de doymuş yağdan fakir şekilde tüketmeye çalışın. Haftada en az 2 gün balık tüketimi omega 3 yağ asidi alımı açısından önem taşımaktadır.

Proteinler

Aşırı et, dolayısı ile hayvansal proteini çok tüketen ülkelerde meme, rahim, prostat, kalın bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri, hayvansal proteini az tüketen ülkelerden daha fazla görülmektedir. Yağsız hayvansal protein tüketiminin kanserle ilişkili olmadığı bilinmektedir. Yağsız et, süt ve benzeri besinlerin tüketimi kanser riskini arttırmaz.

Alkol kullanımı

Fazla bira içenlerde kalın bağırsak-rektum kanseri daha fazla görülür. Sert içkileri fazla tüketenlerde, ağız, baş ve boyun kanserleri sık görülür. Alkol tüketimi fazla olanlarda karaciğer kanseri sık görülür.

Sigara

Alkol alımı sigara ile birleştiğinde; ağız, gırtlak, boğaz ve yemek borusu kanseri risklerini artırıcı etki göstermektedir. Kadınlar meme kanserinden korkarken akciğer kanserinden ölme oranının daha fazla olduğunu unutmamalılar.

BAZI BESİNLERDE BULUNAN ÖZEL MADDELER VE KANSER

Özellikle ailesinde kanserli birey olan ve kansere yatkınlığı olanlar, sigara içenler ve kirli havalı kentlerde oturanların bu besinleri fazlaca tüketmelidirler.

Proteaz engelleyiciler; Soya fasulyesi, mercimek, kuru fasulye, nohut, taze fasulye, bezelye, vb.

Oksitlenmeyi önleyiciler; Meyveler, ceviz, fındık gibi sert kabuklu meyveler

Biyoflavanoidler; Turunçgiller, kayısı, karadut, kızılcık, kiraz, vişne, kuş üzümü, üzüm

Kükürtlü maddeler; Lahanalar, karnabahar, ıspanak, pazı, turp, pancar yaprakları, şalgam ve yenebilen otlar, sarımsak, soğan, pırasa

Selenyum; baklagiller, balık, ay çekirdeği, soğan, turp, sarımsak, mantar, yumurta

Omega 3; sardalye, uskumru, somon, ceviz, keten tohumu, semizotu

Çinko : En zengin kaynakları, ay çekirdeği, su ürünleri, etler, mantar, yumurta ve kuru baklagillerdir. Yeterli düzeyde çinko alımı, A vitamininin etkisini ve savunma sistemini güçlendirerek kansere karşı koruyucudur.

Kalsiyum; süt, yoğurt, peynir, dondurma, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerdir. Kalsiyum, kemik ve kalın bağırsak kanser riskini azaltır.

Yapılan hatalar

EKMEK; Gereğinden çok alınıp küflendirme Küf toksinlerinden karsinojenler oluşabilir

MISIR, BULGUR, PİRİNÇ,YARMA, KURU MEYVELER,FISTIK, FINDIK, CEVİZ, VB.; İyi kurutmama, nemli yerlerde saklama, açıkta satılan yerlerden alma ve uzun sürede bitirilmesi Küf toksinlerinden karsinojenler oluşabilir

TUZLANMAMIŞ PEYNİRLER VEKAVURMA; İyi saklamayarak küflendirme Küf toksinlerinden karsinojenler oluşabilir

SÜT, YOĞURT; Aydınlık yerde bekletme Vitamin kaybı olur

PATATES; Aydınlık yerde bekletilerek çimlenmesi, yeşillenmesi Zehirli maddeler oluşur

ETLİ, YUMURTALI, SÜTLÜ YEMEKLER; Hazırlandıktan sonra odada bekletme Zararlı mikroplar çoğalır, vitamin kayıpları oluşur

HAZIRLANMIŞ YİYECEKLER; Açıkta bekletme, sinek ve haşere teması Zararlı mikroplar oluşabilir.

TENEKE VEYA KUTUDA SALÇA; Açıldıktan sonra kutuda bekletme Minerallerin yararlılığı azalır, kurşun miktarı artar.

YOĞURT, PEKMEZ, SALÇA,REÇEL, TURŞU, VB.; Boşalmış deterjan ve ilaç kovalarında, sırlı kaplarda, boyalı plastiklerde saklama Kurşun ve kanser yapıcı diğer maddeler besine geçer

Kanser riskini arttıran besinler;

• Yağda kızartılmış besinler

• Tuzlanmış besinler

• Tütsülenmiş besinler

• Nitrit, nitrat eklenmiş besinler; (salam, sucuk, sosis gibi) yenildikten sonra midede nitrozaminlere dönüşürler. Nitrozaminler kimyasal kanserojendirler. Bu tür besinlerle birlikte C vitamininden zengin bir besinin tüketilmesi (meyve, salata, domates vb) nitrozamin oluşumunu engelleyerek kanser riskini azaltır

Özetle nasıl beslenmeliyiz?

Egzersize önem verin! Obezite meme, kolon, safra kesesi ve uterus kanseri ile ilişkilidir. Vücut ağırlığının en iyi kontrol yolu fiziksel aktiviteyi devam ettirmek ve porsiyon büyüklüklerinizin kontrolü ile olur. Doğru kilo ve vücut kompozisyonuna sahip olmalıyız.

Basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tüketmeliyiz.

Kırmızı eti haftada 2 kereden fazla tüketmemeli, balığı ise haftada 2-3 kere tüketmeliyiz

Yağ tüketimine dikkat etmeliyiz.

Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeliyiz.

Pişirme ve saklama tekniklerine özen göstermeliyiz